Diyabet tedavisinde yeni dönem: “Yapay Pankreas” dönemi başlıyor! Yapay zeka destekli teknolojilerle geliştirildi

Dünyada diyabetli sayısı 582 milyonu geçerken, Türkiye'de milyonlarca insan diyabetle mücadele ediyor. Acıbadem Üniversitesi Diyabet Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden (DIYAM) uzmanların katılımıyla Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi'nde diyabetin artışını durduracak yeni tedavi yöntemlerinin tartışıldığı kapsamlı bir etkinlik düzenlendi.
Prof. toplantıda. Dr. M. Temel Yılmaz, Prof.
“KRONİK HASTALIKLAR ARASINDAKİ 6 ÖNEMLİ ÖLÜM NEDENİNDEN 4'ÜNÜN BİR NUMARALI NEDENİ DİYABETTİR”
Diyabet Araştırma Merkezi İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Diyabetle ilgili olarak M. Temel Yılmaz, şunları söyledi: “Diyabet hem ülkemiz hem de dünyadaki tüm ülkeler için çok önemli bir küresel sağlık sorunudur. Diyabet, insan hayatı boyunca süren kronik bir hastalıktır. Hareketsiz yaşam tarzı, ekran karşısında geçirilen uzun saatler ve bunun sonucunda yeme alışkanlıklarının bozulması, insülin direnci, obezite ve ardından diyabet gelmektedir. Türkiye'de diyabetin artış hızı dünya ortalamasının 2 katı, Avrupa ortalamasının 4 katıdır. Diyabet, 6 hastalıktan 4'ünün bir numaralı nedenidir. “Yani kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon ve buna bağlı felçler, böbrek yetmezliği, 20 yaş üstü kişilerde görme kaybı ve bacak ampütasyonlarının yanı sıra trafik kazalarının da bir numaralı nedenidir.”
“ÜÇ DİYABETLİDEN 1'İ HASTA OLDUĞUNU BİLMİYOR”
Diyabet iyi takip edilir ve kontrol altına alınırsa herhangi bir sağlık sorununa yol açmaz; Ancak şeker hastalarının çoğunun bu hastalığı uzun süre fark etmediğini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, şöyle konuştu: “Diyabetlilerin üçte biri şu anda diyabetli olduğunu bilmiyor. Doğal olarak bu süreçte organ hasarı oluşuyor. Bu nedenle diyabet kontrolü çok önemli. Diyabet hastalarının her yıl düzenli kontrollerden geçmesi gerekiyor. O zaman diyabet uzun yıllar kontrol altına alınabiliyor.”
“YAPI PANKREAS İLE PARMAK ÜSTÜNDEN KAN ŞEKERİNİN ÖLÇÜLMESİ VE İNSÜLİN GİBİ TÜM UYGULAMALAR SON OLACAK”
Diyabetin kesin tedavisine yönelik çok önemli gelişmeler yaşandığını anlatan Prof. İnsülin. Önümüzdeki dönemde parmaktan kan şekeri ölçümü, insülin enjeksiyonu gibi tüm uygulamalar artık sona erecek, özellikle tip 1 diyabet hastası olan herkes bunları kullanacak.”

“Yapay Pankreas, Diyabetle Mücadelenin O Kadar Zor Olmadığını Kanıtlıyor”
30 yıldır tip 1 diyabet hastası olan ve 2024'ten bu yana böbrek nakli yapılan 49 yaşındaki Şahin Duman, nakilden bir ay sonra yapay pankreas kullanmaya başladı. 30 yıldır farklı tedavi yöntemleri uygulandığını ve yapay pankreasla kan şekerinin tamamen istenilen seviyeye ulaştığını belirten Duman, şöyle konuştu: “1996 yılında teşhis konuldu ancak uygulanan yöntem kan şekerini düzenlemeye yetmedi. İkili sistem olarak bilinen bu tedaviden sonra 2003 yılında beşli sisteme geçtim. 2007'den 2015'e kadar kablolu insülin pompası kullandım ancak kan şekerim artık istenilen seviyeye ulaşamadı. 2024, yapay pankreasla tanıştırıldım ve bana şöyle söylendi: “Bugün kan şekerim iyi, düzene girdi. Bu çok mutluluk verici bir şey. Yapay pankreas, diyabetle mücadelenin o kadar da zor olmadığını kanıtlıyor; aslında doğru tedavi ve sistemlerle çok daha kolay tedavi edilebilen, aynı zamanda daha rahat hareket etme imkanına da sahip olan bir hastalık” dedi.
“YAPAY PANKREAS SİSTEMİYLE HAYATIM ÇOK RAHAT HALE GETİRİLDİ”
Diyabet ve sağlıklı yaşamla ilgili konuları sosyal medyada paylaşan, aynı zamanda diyabet ve yaşam koçu olan 36 yaşındaki Janset Burcu Kubat Kırmızıgül, tip 1 diyabetle ilgili öyküsünü şu sözlerle anlattı: “Üniversitedeyken babamı kaybettikten sonra bana diyabet teşhisi kondu. Diyabette en önemli şey bilmek ve farkında olmaktır, çünkü insanlar bilmediklerinden korkarlar. İnsülin pompasını hamileyken tanıdım ve kan şekerimin daha stabil ve hedef aralıklarda olmasını sağladı. Bu hayatımı çok kolaylaştırdı, bir sonraki aşamaya taşıdım ve pankreasla tanıştım, komplikasyonlardan korunduğumu düşünüyorum.”
“CİHAZLARIMI KIZIMA ‘ŞEKER POLİSLER BENİ KORUYOR’ DİYE ANLATTIM”
Kırmızıgül, yapay pankreasın görenler tarafından tuhaf karşılandığını ve bu nedenle bu sistemi oğluna bir nevi oyun gibi anlattığını söyledi. “Diyabet tanısı konulduğunda zor oldu çünkü toplumdan pek çok soruyla karşılaştınız. 'Kolunuzdakiler ne, nikotin bandı mı?' Gibi birçok soru sorabilirler veya “Geçmiş olsun, vay be” diyebilirler. Bu yüzden 4 yaşındaki oğlumun psikolojik bozulmasını önlemek için hazırlık yapmam gerekiyordu. Ona şunu söyledim: “Şu anda benim pankreasım uyuyor, seninki çalışıyor.” Benimki tembel, uyuduğu için içeride insülin üretmiyor. Ben de “Uyuyan sen misin?” diyerek şeker polisi hikâyesini uydurdum. Buraya bir şeker polisi koyayım, alarmı çalıştırayım, buradaki polis herhangi bir şeker görürse içeri girip onu alıp çöpe atsın. Şimdi bir başkasını görüp ona sorunca şöyle diyor: “Annemin kolunda şeker polisi var, alarm sensörü var.” Herkese “Takım halinde çalışıyorlar ve hiçbir sorun yok” diyor.

“BU TEKNOLOJİ BİR LÜKS DEĞİL, TÜM DİYABET HASTALARININ İHTİYACIDIR”
Yapay pankreas teknolojisinin hayatta büyük kolaylıklar sunduğunu belirten Kırmızıgül, zamanla tüm şeker hastalarının bu teknolojilerden faydalanması gerektiğini vurguladı. Konuyla ilgili Kırmızıgül, şunları söyledi: “Bu teknoloji benim zihinsel yükümü azaltarak, diyabet korkumu önleyerek hayatımı çok rahatlattı. Bu sadece benim hakkım değil, herkesin hakkı. Maalesef bu teknolojiler pahalı ve ülkemizde ulaşamayan çok insan var. Dolayısıyla bu teknolojilerin devlet bünyesinde olması gerekiyor, sensör lüks değil, tüm diyabet hastalarının ihtiyacı.”



